Atabey’de Tarihi Miras Gün Yüzüne Çıkıyor

ITSO Yönetim Kurulu Başkanı Metin Çelik, Başkan Yardımcıları Hüseyin Dede ve Şakir Uygun ile Yönetim Kurulu Üyeleri, Seleukeia Sidera Antik Kenti’ni ziyaret ederek Süleyman Demirel Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Bilge Hürmüzlü Kortholt tarafından yürütülen çalışmaları yerinde inceledi. Kazı çalışmalarına ilişkin kapsamlı bilgiler veren Kortholt, kazı alanındaki mevcut ilerlemeler, antik kentin tarihî ve kültürel önemi hakkında detaylı bir sunum gerçekleştirdi.
Bölgenin tarihi mirasını ortaya çıkarmada bu tür çalışmaların büyük önem taşıdığını belirten ITSO Başkanı Metin Çelik, Isparta’nın turizm, tarih ve gastronomi açısından zengin bir potansiyele sahip olduğunu ifade ederek, “Ancak, toprak altında kalan birçok değerli hazinemiz de bulunuyor.” dedi.
Çalışmalarından dolayı Süleyman Demirel Üniversitesi’ne teşekkür eden Başkan Çelik, “Üniversitemiz, bu tarihi ve kültürel değerlerimizi gün yüzüne çıkarmak için önemli çalışmalar yürütüyor. Biz de Isparta Ticaret ve Sanayi Odamız adına, bu çalışmaların bir parçası olarak küçük de olsa bir destek sağladık. Bugün, burada yaptığımız incelemelerde eski zamanlardan kalan bu değerli eserlerin Efes Antik Kenti’nden çok daha büyük olduğunu öğrendik. Eğer bu eserleri gün yüzüne çıkarabilirsek Isparta’mızın turizmine önemli bir katkı sağlayacağımıza inanıyoruz.” diye konuştu.
Başkan Çelik; “Bu fırsatı değerlendirerek, hocalarımızın ve öğrencilerimizin emeklerini yakından görmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Hep yoldan gelip geçtiğimiz bir yerdi, ancak yakından incelediğimizde ortaya çıkan güzellikleri görmek bizleri gerçekten sevindirdi. İnşallah bu tür güzellikleri hep birlikte gün yüzüne çıkarabiliriz. Desteklerimizle ve ortak çalışmalarımızla Isparta’mızın değerlerini daha da yüceltmek için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.” ifadelerine yer verdi.
KAZI ÇALIŞMALARI 5 YILDIR SÜRÜYOR
Ziyaret sırasında kazı çalışmalarına ilişkin detaylı bilgi veren Prof. Dr. Bilge Hürmüzlü Kortholt ise antik kentin tarihî ve kültürel önemine vurgu yaptı.
Prof. Dr. Kortholt, “İlk olarak 1993 yılında merhum Süleyman Demirel’in himayelerinde gerçekleştirilen Göller Bölgesi’nin Arkeolojik ve Kültürel Değerlerini Araştırma Projesi kapsamında bir yıl süren kazılar yapılmıştı. Süleyman Demirel Üniversitesi olarak, bu mirası devralarak 2019’dan itibaren yeniden başlattığımız kazı çalışmalarında önemli ilerlemeler kaydettik.” dedi.
Kazıların şu anda, antik Roma kentinin en önemli bölümlerinden biri olan tiyatro alanında yaklaşık 330 hektarlık bir alanda yürütüldüğünü ifade eden Prof. Dr. Kortholt, Seleukeia Sidera’nın M.Ö. 900 yılından itibaren yerleşim gördüğü ve Selçuklu döneminin sonlarına kadar kesintisiz olarak yerleşim gördüğü bilgisini verdi.
Prof. Dr. Kortholt, çok disiplinli çalışmalarla Seleukeia Sidera toplumunun refah düzeyini, ürettiği ürünleri ve yaşam biçimini anlamaya çalıştıklarını ifade etti. Prof. Dr. Kortholt, “Kentimizin ikinci adının “Sidera”, yani “demir” anlamına geldiği Yunanca kökenli olarak anlaşılmaktadır. Bu, Seleukeia Sidera’nın bölgenin önemli bir demir üreticisi ve sanayici, hatta Roma ordusunun teçhizatını üreten bir merkez olduğuna işaret ediyor.
Isparta’ya coğrafi olarak oldukça yakın bir konumda olan antik kentin ortaya çıkarılması, kültürel mirasın geleceğe aktarılmasının ötesinde, ziyaretçi artışı ve kültür turizmi açısından önemli bir destinasyon olma potansiyeline sahiptir. Isparta’ya ve havaalanına olan yakınlığı, buraya ciddi bir ziyaretçi potansiyeli kazandırabilir.
Bu süreçte bize verdikleri maddi ve manevi desteklerden dolayı Isparta Ticaret ve Sanayi Odası’na teşekkür ediyoruz. Antik kenti incelemeleri ve kazı çalışmalarımıza göstermiş oldukları ilgi, bizler için büyük bir mutluluk kaynağı oldu.” şeklinde konuştu.