Ataseven, barınma ve beslenme sorunlarının ciddi boyutlara ulaştığını belirterek, bu durumun toplumun geneli için büyük bir problem olduğunu ifade etti.
Başkan Ataseven, “Taş devrinde insanlığın iki büyük sorunu vardı; biri barınma, diğeri beslenme. Yıl 2024, Türkiye’de yine insanların iki büyük sorunu var; barınma ve beslenme. Bu meselelerin siyasete çekilmesini istemiyorum, yaşanan sorun ortada ve buna kimse itiraz edemez” dedi.
Ataseven, artan kiralar ve konut fiyatları konusunda şu ifadeleri kullandı: “Asgari ücretin 17 bin lira olduğu bir ilde kiraların 20 bin liraya çıktığını görüyoruz. Ev almak isteyenler için 3 milyon liradan aşağı ev yok, üstelik faizlerle bu rakam 7-8 milyon liraya çıkıyor. Krediye ulaşmak da artık imkansız hale geldi. Artık ortalama bir vatandaş çalışarak ev alamıyor ve mecburen kiralamak zorunda kalıyor. Ancak kiralık ev sayısı da yeterli değil.”
Kentte çok sayıda yabancı uyruklu insanın bulunduğunu ve apartların bu kişilerle dolu olduğunu belirten Ataseven, “Bir şey az olursa değeri artar. Daire ve apart sayısı az olduğu için en kötü apart 10 bin, en kötü daire ise 15 bin lira olmuş durumda. Tek kişinin çalıştığı bir ailenin bu şartlarda yaşaması imkansız” şeklinde konuştu.
Ocak ayında asgari ücret zammı beklendiğini ve bu durumun kiraları daha da artıracağını ifade eden Ataseven, “Tahminen asgari ücret 20-22 bin liraya çıktığında kiralar da 30 bin liraya yükselecek. Asgari ücretli, emekli zaten geçinemiyor. Ortalama 30 bin lira gelirle geçinen biri bile barınma konusunda zorluk çekecek” dedi.
Ataseven, artan enflasyonun inşaat malzemelerinin fiyatını da yükselttiğini ve bu yüzden yeni yapılan evlerin alınamaz hale geldiğini ifade ederek, “Temel iki insanlık hakkı vardır; beslenme ve barınma. Eğer bu haklara ulaşamıyorsak zor durumdaki fakir ülkelerden ne farkımız kalır? Bu nedenle barınma sorununa acil çözüm üretilmelidir. Enflasyonun artışıyla birlikte inşaat malzemelerinin fiyatları da artıyor. Yeni evlerin fiyatları yükseliyor ve alınamaz hale geliyor. Kiralar da buna bağlı olarak artacak, vatandaş eski evlere yönelmek zorunda kalacak. Ancak eski evlerin çoğu depreme dayanıksız. Kim eski bir evde oturmak ister ki, ama mecbur kalacak” ifadelerini kullandı.