Nöbetçi Eczaneler
Eğirdir Gölü’nde Kuraklık Alarmı: Isparta’nın Geleceği Tehlikede
Türkiye’nin en büyük içme suyu rezervlerinden biri ve dördüncü büyük gölü olan Eğirdir Gölü, kuraklık ve kontrolsüz su kaybı nedeniyle hızla çekiliyor. Göl, su seviyesinin düşmesiyle birlikte hem çevresel hem de ekonomik krizlerle karşı karşıya.
5 Metre Su Kaybı, Tarım ve Balıkçılığı Tehdit Ediyor
Eğirdir Merkez Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Ayhan Küçükköse, göldeki durumun ciddiyetine dikkat çekerek, su seviyesinin yaklaşık 5 metre düştüğünü ifade etti. Küçükköse, “Dört yıl önce teknelerle açıldığımız alanlarda şimdi yürüyebiliyoruz. Suyun seviyesi ortalama 4 metreye kadar geriledi. Bu durum balıkçılığı neredeyse imkânsız hale getirdi. Özellikle lodos sırasında ağlarımız aşırı otlanıyor” dedi.
Düdenler Kapatıldı Ama Çözüm Değil
Göldeki su kaybının en büyük sebeplerinden biri olarak görülen düdenler, Devlet Su İşleri (DSİ) 18. Bölge Müdürlüğü tarafından yaklaşık 15 gün süren çalışmalarla kapatılmıştı. Ancak bu çözüm, gölün hızla çekilmesini engelleyemedi.
Göl Ekosistemi Büyük Risk Altında
Kuraklık, göldeki canlı yaşamını da tehdit ediyor. Küçükköse, güneş ışınlarının etkisiyle artan aşırı otlanma ve oksijen yetersizliğinin kerevitler başta olmak üzere pek çok su canlısının ölümüne neden olduğunu belirtti. “Sezonun son aylarında büyük zorluklar yaşadık. Gölün çekilmesi, sadece balıkçılığı değil, tüm ekosistemi yok ediyor” diye konuştu.
“Eğirdir Gölü Kurursa, Isparta Ekonomisi Çöker”
Gölün, bölge ekonomisinin temel taşlarından biri olduğuna dikkat çeken Küçükköse, “Eğirdir Gölü, yalnızca bir su kaynağı değil, aynı zamanda tarıma dayalı Isparta ekonomisinin can damarı. Eğer göl kurursa, Isparta’nın tarıma dayalı ekonomisi çöker” dedi.
Acil Eylem Çağrısı
Küçükköse, Devlet Su İşleri ve diğer yetkililere acil önlem alınması çağrısında bulunarak, Eğirdir Gölü’nün korunması için daha etkin bir mücadele gerektiğini vurguladı.
Göldeki su kaybı ve ekosistem tehditleri, Isparta’nın geleceği için bir uyarı niteliğinde. Eğirdir Gölü’nün kaderi, bölge halkının ekonomik ve çevresel yaşamını doğrudan etkiliyor.