Proje kapsamında, Bağıllı-Ayvalıpınar’dan Köprüçay’a akan yaklaşık 40 milyon metreküp suyun, 14 kilometrelik isale hattı ile Eğirdir Gölü’ne taşınması planlanıyor. Bu proje, Türkiye’nin 4. büyük gölü olan Eğirdir Gölü’nü canlandırmayı hedefliyor.
Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fahrettin Küçük, Eğirdir Gölü’nün 1986’dan günümüze kadar kuraklık ve kirlilikten etkilendiğini belirterek, gölün su seviyesinin istenmeyen bir duruma geldiğini söyledi. Küçük, Eğirdir Gölü’nün Türkiye’nin ikinci büyük tatlı su kaynağı olduğunu vurguladı ancak bu durumu artık söylemenin zorlaştığını ifade etti.
Prof. Dr. Küçük, gölü besleyen su kaynaklarının yağmur, kar suları, akar sular ve göl yüzeyine düşen yağışlardan oluştuğunu, giderlerin ise buharlaşma, tarımsal sulama ve evsel içme suyu kullanımı gibi faktörlerden kaynaklandığını belirtti. DSİ’nin hazırladığı su aktarım projesinin gölün kurtarılması için kritik önemde olduğunu dile getiren Küçük, gölün girdilerinin artırılması ve giderlerinin azaltılması gerektiğini vurguladı.
Küçük, ayrıca, gölü besleyen Akçay, Pupa ve Değirmençay gibi ana kaynakların üzerinde birçok baraj bulunduğunu ve bu barajlardan içme suyu dışındaki suların mutlaka göle belirli bir oranda bırakılması gerektiğini söyledi. Dünyada kuruyan göllerle ilgili acı örnekler olduğunu hatırlatan Küçük, zamanında yapılan büyük projelerin göllerin kurtarılmasında hayati rol oynadığını belirtti.