‘EĞİTİM SİSTEMİ
ÇÖKME NOKTASINA GELDİ’

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Mayıs ayında gerçekleşen seçimler sonucunda yeni kabinenin açıklanması ile birlikte Milli Eğitim Bakanı Yusuf TEKİN oldu.

Milli Eğitim Bakanlığı öyle bir bakanlıktır ki bakanlar sürekli değişir. Bakanlar değiştikçe eğitim sistemi de kişiler ile birlikte değişmektedir.

Bakalım 2009 yılından itibaren kaç bakan değişmiş ve ne kadar süre görev yapmışlar:

Nimet ÇUBUKÇU (03.05.2009-07.07.2011)

Ömer DİNÇER (07.07.2011-25.01.2013)

Nabi AVCI (25.01.2013-23.05.2016)

İsmet YILMAZ (24.05.2016-10.07.2018)

Ziya SELÇUK (10.07.2018-05.08.2021)

Mahmut ÖZER (06.08.2021-04.06.2023)

Yusuf TEKİN (07.08.2023- ….)

15 yıllık süre zarfında tam tamına 7 bakan görevlendirildi. Ancak kim gelirse gelsin eğitim sistemimiz rayına oturmadı. Aksine az çok ilerlemeye çalışan sistemimiz çökme noktasına geldi.

4+4+4’ün mimarı Nabi AVCI çok daha verimli bir sistem olacağını, 8 yıllık zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılması ile birlikte zorunlu eğitim sayesinde eğitim oranının artacağını savunmuştu.

Peki ne oldu, eğitim seviyesi arttı mı?

Nabi AVCI’dan önce yani 2013 senesinden önce 5+3 sistemi(8 yıl zorunlu eğitim) uygulanıyordu. 8 yıllık zorunlu eğitimin avantajı ortaöğretimden mezun olan öğrencinin zanaat olarak adlandırılan belirli iş kolunda deneyim kazanarak kişinin o alanda uzmanlaşmasını sağlamaktır. Mesela üniversite eğitimi almak istemeyen bir kişi zanaat öğrenebileceği(berber, kaportacı, ayakkabı tamircisi vs.) bir işletmede çırak olarak mesleğe başladıktan sonra kalfa ve usta olabiliyordu. Bu sistemde hem meslek grupları hem de zanaat alanında ülkemiz insan yetiştiriyordu.

Hangi zanaatkar ile konuşursanız konuşun çırağının yaşının büyük olmasını istemez. Neden diye sorduğumuzda ise “Ağaç yaşken eğilir.” Derler.

E.. şimdi 4+4+4 ile eğitim alan bir öğrenci 12 yıl boyunca eğitim alıyor. Yaşı oluyor 18.. bu öğrenci okulu bitirdikten sonra ne zaman zanaat öğrenecek, ne zaman hayata atılacak. Temel eğitimi almış olan öğrenciye 4 yıl daha lise eğitimi verilip istemeden okul okutuluyor. Üniversitelerde ise bir sürü öğrenci..

Sağ olsunlar benim ilerde bu düşünceleri düşüneceğimi hesaplayıp Kız/erkek meslek liselerinde eğitim alarak zanaat öğrenmek isteyen öğrencileri teşvik ederiz demişler. Sahiden bu düşünce gerçekleşti mi?

Meslek liselerinde verilen eğitim o kadar boş ki öğrenci ne teorik ne de meslek derslerinden verim alıyor. Haftanın 3 günü matematik- Türkçe vs. 2 günü ise seçtiği sanat kolunda çalışıyor. Bunu ise iş verenler kabul etmediği için çoğu öğrenci çalışamadan çalıştı gösterilerek okulu bitiriyor.

Daha sonrasında meslek lisesinde çocuğu eğitim alan aileler “Nasıl olsa benim çocuğum da diğer liselerdeki dersleri görüyor, o da üniversite okumalı, benim çocuğumun onlardan eksiği ne?” Denildi. Bunun üzerine bakanlık çalışma gerçekleştirdi. Meslek liselerinden üniversite sınavına giren öğrencilere ek puan verildi. Sonuç ise diplomalı işsizlik..

5+3 eğitim sisteminden 4+4+4 sistemine geçmek için verilen emek, sistemi korumak suretiyle eğitim kalitesini artırarak ortaokul eğitimini lise dengi bir eğitime evirmeye harcansaydı şuan bambaşka noktalarda olabilirdik. Ancak bununla uğraşmak yerine öğrencileri okullara günde 8 saat hapsedip mesleki hayatında çoğunlukla işine yaramayacak bilgiler ile öğrencilerin hafızasını doldurup sınav odaklı bir eğitim sistemi geliştirildi.

Yeni bakan Yusuf TEKİN ise geleneği bozmadı ve devamsızlık gün sayısında ve geçme not sisteminde düzenlemeye gitti. Bakan TEKİN ise devamsızlık sayısının azaltılması ile eğitime katılan öğrencilerin başarı oranlarının artacağını savundu. Yine ve yine eğitimin niteliği yerine niceliği ön planda tutuldu.

Efendiler… Hepiniz Milletvekili olabilirsiniz, bakan olabilirsiniz; Hatta Cumhurbaşkanı olabilirsiniz; Fakat Zanaatkar olamazsınız! Zanaat’ı olmayan bir toplumun, hayat damarlarından biri kopmuş demektir. Ana damarlardan birinin koptuğu toplumların yaşadığı tarihte görünmemiştir.

-Mustafa Kemal ATATÜRK