Şenol, “Isparta halısının tarihi 1950’li yıllara dayanmaktadır. Hatta daha eski de diyebiliriz. Ancak artık Isparta halısı üretilmiyor ve bunu soran da kalmadı. Ben hâlâ ticaretini yapıyorum. 29 yıl boyunca Isparta halısı dokudum. Şu an bu halıdan bulsam alırım ama eşimi bile ikna edemiyorum. Herkes makine halısına dönmüş durumda” dedi.
Makine halısı ile el halısı arasında büyük bir fark olduğunu vurgulayan Şenol, “Makine halısını 5 bin TL’ye alırken, elle özenle hazırlanmış el halısını 30 bin TL’ye alırsınız. Çünkü ipi, dokuma şekli, desenleri farklıdır ve çok daha uzun ömürlüdür. El halısının metresi şu an 5 bin liradan başlıyor. Pahalı olmasına rağmen bunu alan vatandaşlar var. Tarihi olması ve görüntüsü nedeniyle belirli bir zümre bu halıları tercih ediyor. 50 yıllık bir halı oldukça değerlidir. Artık ülkemizdeki vatandaşlardan ziyade, dış ülkelerden özel olarak bu halıları almak için gelen insanlar var” şeklinde konuştu.
Bir el yapımı halının, örneğin 6 metrekarelik bir halının en az 3 ayda dokunabildiğini belirten Şenol, “İki kişi ise bu süreyi 1,5 ayda tamamlayabilir. Isparta’da halı dokumak o kadar popülerdi ki her köyde, hatta her evde mutlaka halı dokuyan insanlar vardı. Şu an üretilse, büyük şehirlerde satılır. Ancak fabrikaların çıkmasıyla halı dokuma işi sona erdi. Yurtdışından gelen bazı insanlar, bizim nasıl halı dokuduğumuzu inceleyerek öğrendikleriyle makine halıları üretmeye başladılar. Seri üretim artmasıyla bu meslek neredeyse tamamen sona erdi. 2000 yılında Isparta’da halı dokuma işi bitti. Şu an bizler bu mesleğin son fertleriyiz” ifadelerini kullandı.