Yalvaç Devlet Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Elif Gökçen Köktürk, “29 Ekim Dünya İnme Günü” dolayısıyla yaptığı açıklamada, inmenin beklenmedik şekilde ortaya çıkan ciddi bir sağlık sorunu olduğunu belirterek, risk faktörlerine karşı dikkatli olunması gerektiğini vurguladı.
Dr. Köktürk, inmenin halk arasında “kısmi felç” olarak da bilindiğini ifade ederek şu bilgileri paylaştı:
“İnme, beynin bir bölümüne giden kan akışının aniden durmasıyla ortaya çıkar. Beynimiz, çalışabilmek için sürekli oksijene ve besin maddelerine ihtiyaç duyar. Eğer beyne giden damar tıkanır veya damar duvarı hasar görerek kanama olursa, kan ulaşmayan bölgedeki beyin hücreleri dakikalar içinde ölmeye başlar. Bu da konuşma, hareket etme, görme ve denge gibi temel işlevlerin bozulmasına yol açar.”
İnmenin iki türü bulunduğunu belirten Köktürk, “En sık görüleni iskemik inme, yani bir damar pıhtı ile tıkandığında ortaya çıkan durumdur. Daha nadir görülen tür ise hemorajik inme, yani beyindeki damarın hasar görmesi sonucu kanın beyin dokusuna sızmasıdır. Her iki durumda da beyne giden kan akışının kesilmesi ciddi sonuçlara neden olur” dedi.
Risk Faktörlerine Dikkat!
İnmenin birçok risk faktörüne bağlı geliştiğini ifade eden Köktürk, yüksek tansiyon, diyabet, yüksek kolesterol, sigara kullanımı, alkol tüketimi, obezite ve hareketsiz yaşamın en önemli etkenler arasında yer aldığını söyledi.
Köktürk ayrıca, kalp hastalıklarının özellikle ritim bozukluklarının inme riskini artırdığını belirterek, yaşın ilerlemesi ve ailede inme öyküsü bulunmasının da önemli birer risk faktörü olduğunu dile getirdi.
Korunmanın Yolu Sağlıklı Yaşamdan Geçiyor
İnmeden korunmanın en etkili yolunun risk faktörlerini kontrol altına almak olduğunu vurgulayan Dr. Köktürk, şu önerilerde bulundu:
“Tansiyonu düzenli ölçtürmek, şeker ve kolesterol değerlerini takip etmek, sağlıklı ve dengeli beslenmek, tuz, şeker ve yağ oranı yüksek gıdalardan uzak durmak beyin sağlığını korur. Düzenli egzersiz yapmak, sigarayı bırakmak ve alkol tüketimini sınırlamak da oldukça önemlidir.”
Belirtiler Hayat Kurtarır
İnmenin genellikle aniden ortaya çıktığını hatırlatan Köktürk, belirtileri tanımanın hayat kurtardığını belirterek şunları söyledi:
“Yüzün bir tarafında ani düşme veya eğrilik, tek taraflı kol veya bacak güçsüzlüğü, konuşma bozukluğu, kelimeleri söyleyememe, görme kaybı, denge bozukluğu gibi durumlar inmenin habercisi olabilir. Bu belirtiler görüldüğünde zaman kaybetmeden 112 aranmalı ve hasta en yakın hastaneye ulaştırılmalıdır. İnmede geçen her dakika, beynin bir kısmının kalıcı olarak zarar görmesi anlamına gelir.”
Dr. Köktürk, özellikle pıhtı kaynaklı inmelerde erken müdahalenin çok önemli olduğunu belirterek, “İlk birkaç saat içinde verilen pıhtı çözücü tedaviler, kalıcı hasarı önleyebilir. Bu yüzden erken tanı ve hızlı müdahale hayati öneme sahiptir” dedi.
Rehabilitasyon ve Moral Sürecin Parçası
İnme tedavisinin sadece hastanede değil, sonrasında da devam ettiğini söyleyen Köktürk, fizik tedavi ve rehabilitasyonun, kaybedilen hareket, konuşma veya denge becerilerinin yeniden kazanılmasında önemli rol oynadığını ifade etti.
“Doktorun önerdiği ilaçların düzenli kullanımı, ikinci bir inmenin önlenmesinde çok etkilidir. Sağlıklı yaşam alışkanlıkları, düzenli egzersiz ve sigarasız bir hayat tedavinin en önemli parçasıdır. Ayrıca moralin yüksek tutulması, sosyal destek ve sabır da iyileşme sürecinde büyük önem taşır.”

