Yumaklı, bu planlamanın hedefinin ürünlerin belirlenen havzalarda, belirlenen şartlarda üretilmesini sağlamak olduğunu belirtti.
Yumaklı, “Tarımda Yeni Dönem: Üretim Planlaması ve Yeni Destekleme Modeli” konulu basın toplantısında, iklim değişikliği, nüfus artışı, doğal afetler ve diğer risklerin tarımsal üretimi zorlaştırdığını söyledi. Bu risklerin toprak ve suyun azalmasıyla daha da büyüdüğüne dikkat çeken Yumaklı, bakanlık olarak bu risklere karşı sürdürülebilir ve verimli bir sektörle cevap vereceklerini ifade etti.
Gelecek nesiller ve gıda arz güvenliği için önemli olan bitkisel üretim planlamasının eylül itibarıyla hayata geçirildiğini belirten Yumaklı, hayvansal ve su ürünleri üretiminde ise bu düzenlemenin 1 Ocak itibarıyla yürürlüğe gireceğini anımsattı.
Dünyada 4,4 trilyon dolarlık tarımsal hasıla bulunduğunu ve Türkiye’nin 68,5 milyar dolarla Avrupa’da birinci, dünyada ise ilk 10’da yer aldığını aktaran Yumaklı, Türkiye’nin su stresi altında olan bir ülke olduğunu vurguladı. Kişi başına düşen su potansiyelinin 1313 metreküp olduğunu belirten Yumaklı, su fakiri bir ülke olma riskine dikkat çekti.
Bitkisel üretim planlamasında suyu merkeze aldıklarını ve su kısıtı olan bölgelerde belirlenen şartlarda üretim yapılacağını ifade eden Yumaklı, geçtiğimiz yıllarda ayni olarak verilen gübre ve mazot desteğinin nakdi ödemeye çevrildiğini söyledi. Yeni dönemde buğday için 634 lira, ayçiçeği için 732 lira destek verileceğini belirtti.
Konya’nın Kulu ilçesinden örnek veren Yumaklı, buğday, arpa, nohut, mercimek, ayçiçeği ve aspir ürünlerinin hem temel destek hem de planlama ve su kısıtı desteği alacağını bildirdi. Planlama dışındaki ürünlerin ise sadece temel destek alacağını belirtti.
Yumaklı, “Planlamaya dahil olup da doğru bulunmayan ürünler için destek vermeyeceğiz. Tüm odak noktamız, ürünlerin planlamaya uygun şekilde üretilmesini sağlamak” şeklinde konuştu.