İçten bir merhabanın dokunmadığı kalp yoktur. O halde merhaba …
Yaşam bir kalp işçiliği ve hepimiz birer terziyiz biraz da. Ölçüp biçen, şekillendiren, kesen ve diken bize sunulanı… İnce işçilik gibidir şiir. Hassas, naif ve tüm arınmışlığıyla keşmekeşlerden sessiz bir köşe misali. Ne çok anlarımız vardır kendimize kaçıp saklandığımız. Aşklarımız, kalp çarpıntılarımız, öfkelerimiz, ayrılıklarımız, yorgunluklarımız, kaçışlarımız…
Hepsi şiir işte…
Sensin şiir .
Anlatamadıkların, ağlayamadıkların, vurup kıramadıkların, koşup sarılamadıkların ve hepsisin sen…Şiirsin yazmasan da . Satır satır sustukların şiir, mısra mısra ağladıkların şiir, heyecanların şiir, adı konmamış sayfalar dolusu duyguların şiir.
Şairsin sen, kendi nefeslerinin şairi.
Yalnız hissetme kendini, şiir, şiire duygu yolunda rastlıyor. Sevgiye inanan herkes yollara dökülmüş, etrafına bak, gülümseyen, uzaklara dalmış, gözleri dolu dolu kaçamak bakan, ağlamak için bir köşe arayan, hayata tutunmak için kan ter içinde koşuşturan ve ellerini havaya kaldırmış dans eden herkes şiir.
Yalnız değilsin, sadece elinde kalem yok.
Adını sığınak koyduğumuz huzurun her anında şiir var. Küçük bir sır vereyim, yazılmış ve yazılacak bütün şiirlerin adı ‘ sığınak ‘
Hayata tutunmaktır şiir, duygularınla tırmanmak her yokuşu. Tutun duygularına, imgelerle bağlan hayata…
Hadi şimdi güne dans ederek başla, sevdiklerine sarıl, öfkelen, kavga et, çok çalış, yorul, arkanda bırak birilerini, birilerinin arkasında kal, eve gel ağla, bağır, küfret , küs ve barış kendinle.
Sensin şiir
Kelimeler, cümleler, satırlar, mısralarsın…
Sen şiirsin, yazıyorsun, çünkü yaşıyorsun…